Gezi RehberiSizden Gelenler

Paris: Sanatın, Tarihin ve Romantizmin Büyüleyici Şehri

“Paris her zaman iyi bir fikirdir!” Bu söz, sanatın, tarihin ve romantizmin şehri Paris‘i en güzel şekilde özetler. Büyüleyici bir seyahat rotası olan Paris, sunduğu deneyimlerle hafızalarda yer eden bir şehir.

Bu makalemiz takipçilerimizden Ömer tarafından kaleme alınmıştır.Ömer‘ya teşekkür ederiz.Sizlerde hikayelerinizi bizimle paylaşırmısınız.HİKAYENİ GÖNDER, Ayrıca Pariste 1 Gün isimli içeriğimize bakmanızı da öneriyoruz


Eyfel Kulesi ve Champs-Élysées: Paris’in Işıltılı Başlangıcı

İstanbul’dan Paris Charles de Gaulle Havalimanı‘na yaklaşık üç buçuk saatlik bir uçak yolculuğunun ardından akşam üzeri varıyoruz. Seyahatimizin ilk durağı, romanlara ve filmlere konu olan, büyüleyici Eyfel Kulesi‘nin akşam ışıklarını seyretmek için şehir merkezi oluyor. Hava yağmurlu olsa da, bu durum Paris’in romantizmine romantizm katıyor. Daha sonra Champs-Élysées Caddesi‘ni turluyoruz. Champs-Élysées Caddesi üzerinde dünyaca ünlü markaların mağazaları bulunuyor; alışveriş severler için mükemmel bir seçim.

Paris’te geçirdiğimiz ikinci gün, bu defa Eyfel Kulesi‘ni daha yakından ziyaret ediyor ve kuleye çıkıyoruz. Eyfel Kulesi‘ne sabah saatlerinde giderseniz çok sıra beklemezsiniz; biz maksimum 10 dakika bekledik. Kuleye çıkmak için iki seçeneğiniz bulunuyor: asansör ve merdiven. Biz merdivenleri tercih ediyoruz. Yalnız merdivenler, epey bir kondisyon ve efor sarf etmeyi gerektiriyor. Yolunuz düşerse bunu mutlaka göz önünde bulundurun.

Merdivenlerle Eyfel Kulesi‘nin ikinci katına çıkıyoruz. İkinci kat 115 metre yükseklikte bulunuyor. Tırmanmak biraz zaman alıyor ve yükseklik korkusu olanları biraz ürkütebiliyor. Paris şehir manzarasını Eyfel Kulesi‘nin ikinci katından izliyoruz. Bütün şehir bu noktadan ayaklarınızın altında oluyor; Seine Nehri alabildiğine uzanıyor. Manzaraya doyasıya baktıktan sonra inişe geçiyoruz. E tabii her çıkışın bir de inişi oluyor. 😊

Sonrasında bütün Paris‘i arşınlıyoruz; Notre Dame Katedrali, Louvre Müzesi, Concorde Meydanı ve Zafer Takı‘nı panoramik olarak ziyaret ediyoruz. Yürüyüşümüzü tamamladıktan sonra Seine Nehri‘nde tekne turu yapmaya karar veriyoruz. Bu sayede birçok tarihi yapıyı da nehri tekneyle gezerek görmüş oluyorsunuz. Tekne turunda da yine Eyfel Kulesi tüm ihtişamıyla karşımızda. Seine Nehri ve Paris havasının tadını çıkarıyoruz. Seine Nehri etrafında çiftler, üzerine isimlerini yazdığı kilitleri asıyor ve sonsuz aşkın simgesi olarak anahtarını da nehre atıyor. 😊


Montmartre ve Paris’in Lezzetleri

Paris’teki üçüncü günümüz Montmartre‘de başlıyor. Montmartre‘ye metro ile ulaşmak oldukça rahat. Bu arada söylemeden geçmeyelim, tüm Paris‘i metro ile kolaylıkla gezebilirsiniz. Paris, metro ağı oldukça geniş bir şehir. Eğer Paris‘i kendi imkânlarınızla gezecekseniz şunu tavsiye edebilirim: Telefonunuza Paris metro haritasını ve güzergâhlarını içeren çizelgeleri indirebilirsiniz.

Biliyoruz, bazen sadece yeni bir bakış açısına, bazen de sadece bir kaçışa ihtiyacımız olur. İşte bu yüzden Geziyoo.co var. Sadece bilgi değil, aynı zamanda ruhunuza iyi gelecek manzaralar, ilham veren hikayeler ve dünyanın dört bir yanından kalbinize dokunan anlar paylaşıyoruz. ❤️

Bu yolculukta bize eşlik edip desteklemek ister misiniz?

Montmartre‘de Sacré-Cœur Bazilikası (Kutsal Kalp Bazilikası)’nı ziyaret ediyoruz. Bazilika, Paris’in en yüksek rakımında bulunmaktadır. Etkileyici mimarisinin yanı sıra etrafında aşk ritüeli olarak asılan kilitlere de rastlamak mümkün. Ressamlar Tepesi olarak anılan bölgede birçok kafe, restoran ve resim sergileri bulunuyor. Oldukça eğlenceli ve güzel bir mekân. Sanatlarını icra eden ressamları burada tuvalleri ile resim yaparken görmek mümkün. Çevrede bulunan sanat galerileri ve müzelerden Salvador Dali‘ye ait olan müzeyi gezmeyi tercih ettik. Tabii ki Salvador Dali‘nin en güzel ve en büyük müzesi, sanatçının doğup büyüdüğü İspanya Figueres‘te bulunuyor; ancak burada da Figueres‘te bulunan eserlerin esintilerini az da olsa görebiliyorsunuz.

Montmartre‘ye gelmişken bir de Fransız usulü Soslu Midye (Moules Marinières) deniyoruz. Ülkemizde tüketilenlerden oldukça farklı bir lezzet. Gitmişken denenmesi gerektiğini düşünüyorum. Yemekten konu açılmışken, Fransızların meşhur soğan çorbasını da mutlaka tatmalısınız. Montmartre‘yi turlarken, eğlence mekânlarının bulunduğu cadde üzerinde bulunan Moulin Rouge (Kırmızı Değirmen)’u da görüyoruz. Moulin Rouge, çeşitli şovların düzenlendiği dünyaca ünlü bir kabare olarak faaliyetini sürdürmektedir. Sonrasında bölgeye veda edip tekrar şehir merkezine dönüyoruz.

Lüksemburg Bahçesi‘nde yeşilliği ve dinginliği yakalıyoruz. Ve tabii ki alışveriş… Biz yılbaşına 1,5 ay kala Paris‘e gitmiş olmamıza rağmen yılbaşı hazırlıkları başlamıştı. Tüm AVM ve mağazalarda yılbaşı süslemeleri, biblolar görmek, beğenmek ve satın almak kaçınılmaz. 😊

''Doğal Tatil mi Planlıyorsunuz? O halde sizler için hazırladığımız bu sayfalara bakarak tatilinizi ayarlayabilir,Türkiye'nin dört bir köşesinde şimdiye kadar görmediğiniz yerleri görebilirsiniz.>>>

Başa dön tuşu
Gizliliğe genel bakış

Bu web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmek için çerezleri kullanır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.