Nemrut Dağı’nın zirvesinde, gökyüzüne karşı sessizce duran dev taş kafalar… Yüzyıllardır ziyaretçileri büyülüyor, ama onların ardındaki hikâye yalnızca bir sanat eseri hikâyesi değil.
M.Ö. 1. yüzyılda, Kommagene Krallığının hükümdarı I. Antiochos Theos, kendi adını ve krallığını ebedileştirmek için sıra dışı bir proje başlattı. Amacı, tanrılarla yan yana durarak ölümsüzlüğe ulaşmaktı.
Bu amaçla Nemrut Dağı’nın tepesine, hem Yunan hem de Pers tanrılarını temsil eden dev heykeller yaptırdı. Kendi heykelini de bu tanrıların arasına yerleştirdi. Böylece hem ilahi hem de siyasi bir mesaj verdi: “Ben, tanrıların dostuyum ve adım sonsuza dek yaşayacak.”
Bakınız: Nemrut Dağı Çevresi Kamp Alanları
📜 Tarihi Detaylar

- Heykellerin yükseklikleri yaklaşık 8-10 metreydi, ancak zamanla başları gövdelerinden ayrılıp yere düştü.
- Doğu ve batı teraslarındaki bu heykeller, güneşin doğuşu ve batışıyla birlikte görsel bir şölen yaratacak şekilde konumlandırılmıştı.
- Antiochos, mezarını da bu zirveye yaptırdı; ancak mezarın tam yeri hâlâ kesin olarak bulunamadı.
Bugün Nemrut Dağı’nda rüzgârın uğultusu eşliğinde bu dev başların önünde durduğunuzda, yalnızca taş değil; bir kralın ölümsüzlük arzusunun sessiz tanıkları ile karşı karşıya kalırsınız.
Bunları da Sevebilirsiniz;
- Nemrut Dağı’ndaki Dev Kafaların Sırrı: Bir Kralın Ölümsüzlük Arayışı
- Antalya’nın Kaleiçi Adının Kökeni: Bir Kralın Mirası
- Ayasofya’nın Mozaiklerinde Gizli Mesajlar! Sadece Sanat Değil, Siyaset de Var