Türkiye’nin en ünlü lezzetlerinden biri olan İskender kebabı, yalnızca damağa değil, tarihe de hitap eden bir hikâyeye sahip. Bugün neredeyse her şehirde menülerde karşımıza çıkan bu kebap, aslında 19. yüzyılda Bursa’da doğdu.
İlk İskender Efendi

Efsanevi yemeğin mucidi, 1800’lü yılların ortalarında Bursa’da yaşayan İskender Efendi. O dönemde kuzu eti, genellikle bütün halde çevrilerek odun ateşinde pişiriliyordu. İskender Efendi ise bu yöntemi farklı bir boyuta taşıdı:
- Eti ince ince dilimledi,
- Dikey bir şişte pişirdi,
- Altına özel tereyağlı pide koydu,
- Üzerine domates sosu ve yoğurt ekledi.
Böylece, bugün bildiğimiz İskender kebabı ortaya çıktı.
“İskender” Adı Nereden Geliyor?
Kebap, mucidinin adıyla anıldı. Zamanla o kadar popüler hale geldi ki, Bursa dışına yayıldı ve bugün tüm Türkiye’nin hatta dünyanın bildiği bir lezzet haline geldi.
Sadece Bir Yemek Değil, Bir Kültür
Bursa’da hâlâ İskender Efendi’nin soyundan gelen aile fertleri tarafından işletilen restoranlar, bu geleneği yaşatıyor. Orijinal tarif, her ne kadar taklit edilse de, Bursa’da yenilen İskender kebabı hâlâ ayrıcalıklı kabul ediliyor.
Sırrı Nedir?
Gerçek İskender kebabının sırrı:
- Özel terbiyeli kuzu eti,
- Odun ateşinde pişirme tekniği,
- Tereyağının kalitesi,
- Ve elbette Bursa’ya özgü domates sosu.
İskender kebabı, sadece bir yemek değil, Bursa’dan doğup tüm dünyaya yayılan bir lezzet mirasıdır. Her lokması, İskender Efendi’nin yaratıcılığını ve Türk mutfağının zenginliğini hatırlatır.
Bunları da Sevebilirsiniz;
- Rize Çayının Hikâyesi
- Gaziantep Zeugma Mozaiklerinin Dünya Rekoru
- Konya’daki Mevlana Türbesi’nin Yeşil Kubbesi