Avrupa’nın En Güzel Sonbahar Rotaları

Sonbahar ayları yazın sıcağının uğurlandığı, gezmek için ekonomik olarak elverişli bir ortamın oluştuğu ve romantik vakitler geçirilebilecek zamanlardır. Bu güzel zamanlarda Avrupa şehirlerinde azalan turist yoğunluğu sayesinde daha sakin ve keyifli vakit geçirebilirsiniz.

Dökülen yaprakların, ılık havanın ve yağmurun eşlik ettiği bu havalarda gezilecek görülecek şehirler hakkında detaylı bilgi edinmek için yazımızın devamını okuyabilirsiniz.


Almanya

Avrupa’nın En Güzel Sonbahar Rotaları

Avrupa ülkeleri arasında sık gezilen ve gözde bir ülke olan, pek çok tarihi yeri, müzeleri ve yeşil alanları ile göz kamaştıran Almanya’da rotanızı çevirebileceğiniz ilk yer, başkent Berlin olabilir. 19 yıllık bir süre boyunca Doğu ve Batı Berlin olmak üzere ikiye ayrılmış olan Berlin, 1990 yılında Berlin Duvarı’nın yıkılması ile birleşip Almanya’nın başkenti olarak belirlenmiş.

Berlin bugün ülkenin pek çok alanda öne çıkan bir şehir olmasının yanı sıra çeşitli konseptlere sahip müzeleri ve şehrin geçmişini gözler önüne seren ruhu ile tam bir kültür merkezi. Almanya’nın genel olarak soğuk olduğu düşünüldüğünde, Berlin’de gezmek için sonbahar aylarından daha uygun bir zaman düşünülemez.

Almanya’nın önde gelen şehirlerinden Münih de tıpkı Berlin gibi bir sürü müzeyi gezebileceğiniz, kültürel açıdan size oldukça katkıda bulunabilecek bir şehir. İkinci Dünya Savaşı ve Holocaust ile alakalı bilgi edinmek istiyorsanız, burada bulunan Dachau Toplama Kampını ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca, BMW Museum’da da gezebilirsiniz. Aynı zamanda her yıl yapılan October Fest’e katılabilirsiniz.

Almanya’nın diğer bir gözde şehri olan ve liman şehri olarak bilinen Hamburg şehrine seyahat ederek gece hayatının canlılığına şahit olabilir, eğlenceli vakit geçirebilirsiniz. Finans merkezi olması ile nam salan Frankfurt’u ziyaret ederek gökdelenlerin büyüleyici manzarasında farklı bir deneyim yaşayabilirsiniz.

Köln’de ve tüm şehirlerde bisiklet kiralayarak gezebilir, güzel bir kahve içerek parkta oturabilirsiniz. Bonn’a giderek ünlü besteci Beethoven’ın evini gezebilir, National Museum’u ziyaret edebilirsiniz. Ülkenin lezzetli çikolatalarından alarak göl kenarlarında sakin ve huzurlu vakit geçirebilirsiniz. Kaleleri ile ünlü Füssen şehrini ziyaret ederek kendinizi eski zamanlardaymış  gibi hissedebilirsiniz. Ülkedeki ihtişamlı saray ve şatoları gezerken mimarisine hayran kalabilirsiniz.


Hollanda

Hollanda kanalları, lezzetli peynirleri ve rengarenk laleleri ile bilinen, çok kültürlü, birçok dilin konuşulduğu çok renkli bir şehir. Bu şehri sonbaharda gezmek sizin için oldukça zevkli olabilir.

Rotanızı başka bir yere çevirmeden önce başkentte gezmeniz yerinde bir seçim olabilir. Zira başkent Amsterdam’da yapılabilecek pek çok aktivite bulunur.

Klasik bir Amsterdam seyahati, şehirdeki tekneler aracılığıyla kanal gezintisine çıkmayı gerektirir. Genç-yaşlı, kadın-erkek, Amsterdam’a gelen herkesin mutlaka deneyimlemesi gereken kanal gezintileri, Amsterdam’da yapılacaklar arasında ilk sıralarda yer almalıdır. Kanal Gezisi, Amsterdam’ın tarihi su yollarında gezintiye çıkmanın en ekonomik ve en keyifli şeklidir. Ayrıca geziniz sırasında Amsterdam’ın ünlü meydanında gezmeyi de atlamayın.

Mimariye ilgiliyseniz burada bulunan 17. yüzyılın başlarında inşa edilmiş eski evler ve arkalarında gizlenmiş küçük iç avlular ile dikkatinizi çekebilir. Diğer görülmesi gereken yerler arasında Anne Frank Evi ve ünlü Van Gogh Müzesi sayılabilir. Ayrıca dünyaca ünlü sanatçı, sporcu ve siyasetçi gibi pek çok kişinin balmumundan yapılan ve gerçeğinden zor ayırt edilen heykellerini görüp, fotoğraf çekebileceğiniz Madame Tussauds Müzesi, Amsterdam’da hoş vakit geçirebileceğiniz yerlerden.

Müzeleri ve şehrin tarihi yerlerini gezip gördükten sonra biraz soluklanmak ve yeşil alanda vakit geçirmek isterseniz, Vondelpark bunun için gidebileceğiniz en iyi yer olarak karşınıza çıkacaktır. Burası Amsterdam’ın en büyük parkıdır. Dilerseniz bisiklet kiralayarak ve yürüyerek parkı baştan sona gezebilirsiniz. Acıkır ya da susarsanız park içinde pek çok büfe ve market hizmet vermekte. Ayrıca gece saatlerinde de şehir eğlence  mekanları ile keyifli vakit geçirmeye imkan tanımakta.

Amsterdam haricinde Hollanda’da gezmek için rotanızı Utrecht ve Rotterdam’a çevirebilirsiniz. İki şehir de farklı zenginliklikleri ile sonbaharda size unutulmaz anlar yaşatabilir. Rotterdam, modern mimarisiyle ünlüdür. Utrecht’te ise St. Martin Katedrali sizi karşılayacaktır. Utrecht’te görülmesi gereken diğer yerler arasında müzikli saatlere adanmış Museum Speelklok ve şehrin sanat ve eser koleksiyonlarına ev sahipliği yapan Centraal Museum yer alır.


Belçika

Hollanda’nın sınır komşusu olan Belçika, sonbahar aylarında dökülen yaprakların benzersiz manzarasının tadını çıkarabileceğiniz diğer bir ülkedir. Şehrin eski dokulu kızıl mimarisinin sonbahar yaprakları ile süslendiği manzarayı gözünüzün önüne getirin, bisikletinizi kiraladınız ve keşfe çıktınız, kanal turu ile yaptınız, ardından enfes wafflelardan yiyerek enerji aldınız.

Tıpkı Hollanda gibi pek çok dil konuşulan bu ülkede farklı kültürlerden insanlarla tanışabilir, yeni arkadaşlıklar kurabilir ve dilinizi geliştirme şansı yakalayabilirsiniz. Özellikle Brugge, Brüksel ve Gent gibi büyük şehirlerden, Belçika’nın en turistik yerlerine veya diğer şehirlere çok rahat bir şekilde ulaşabilirsiniz.

Avrupa’nın en yeşil ülkesi unvanına sahip olan Belçika’nın, kentlerinde bulunan uçsuz bucaksız yeşil alanları, bu unvanı hak ettiğini kanıtlar nitelikte. Ülkenin başkenti Brüksel, aynı zamanda Avrupa Birliğinin de başkenti, NATO Merkez Karargahına da ev sahipliği yapıyor.

Belçika’nın gözde şehirlerinden olan Gent, birbirinden güzel ve eski yapılara ev sahipliği yapmasıyla ünlüdür. Bunlar arasında en ünlüsü ”Gravensteen” adı verilen bir Ortaçağ kalesidir. Sonbahar aylarında bu görkemli kaleyi ziyaret ederek Avrupa’daki en iyi korunmuş kalelerden birini görebilirsiniz. Kalenin içerisinde birbirinden geniş kemerli salonlar ve Ortaçağ sergileri içeren odalar bulunmakta. Ayrıca, kaledeki merdivenlerden yukarı çıkıp eşsiz manzarayı seyredebilirsiniz.

Belçika’nın kırsal kesiminde vakit geçirmek isteyebilecek kişiler için Meuse Vadisi en iyi yerlerdendir. Buradaki ormanlar, kireçtaşı kayalıklarla desteklenen şirin kasabalarla doludur. Bu kasabalar arasında önemli ve popüler olanlar ise, Namur ve Dinant kasabalarıdır. Yürüyüş parkurları ile dikkat çeken bu kasabalar da Belçika’da görülmesi gereken yerler arasındadır.


İtalya

İtalya yılın her döneminde gözde olan bir ülke. Sonbahar aylarında azalan turist kalabalığını değerlendirerek doğal güzelliklerin, mimarinin ve sevilen lezzetlerin birleştiği bu ülkede oldukça keyifli vakitler geçirebilirsiniz.

İtalya eski zamanlarda birçok sanatçıya ev sahipliği yapmış bir ülkedir. Ülkede gezilebilecek pek çok şehir ve görülebilecek pek çok yapı mevcut. Eğer vaktiniz kısıtlı ise rotanızı önce Roma’ya çevirerek oradaki yerleri gezebilirsiniz. Roma’da Kolezyum’u gezerek eşsiz mimarisine göz atabilir, Aşk Çeşmesi’nde dilek dileyebilir, İspanyol Merdivenleri, Vatikan ve Sistine Şapeli gibi meşhur yerleri ziyaret edebilirsiniz.

Roma’nın ardından Rönesans’ın yaşandığı Floransa’ya yönelebilirsiniz.  150 kanal ve 118 adadan oluşan, gondolları ve köprüleriyle meşhur Venedik’i gezmenizin ardından alışveriş yapmak ve leziz pizza, makarnalar ve kahvelerden tatmak için Milano’ya gidebilirsiniz.

Milano’nun en çok gezilen ve başyapıtı sayılan Duomo’ya bakabilir, hemen yanında yer alan ve dünyanın en eski alışveriş pasajlarından biri olan Galleria Vittorio Emanuele’daki dükkanları ziyaret edebilir ve Santa Maria delle Grazie müzesinde Leonardo Da Vinci’nin en ünlü eserlerinden biri olan “Son Akşam Yemeğini” görebilirsiniz.

Milano’nun merkezine 50-60 kilometre uzaklıkta yer alan Como Gölü’ne gidebilir, eşsiz manzarasına şahit olabilirsiniz. Y şeklindeki bu göl, İtalya’nın en büyük üçüncü gölü olarak bilinmekte ve etrafında Como, Menaggio, Bellagio, Varenna gibi onlarca farklı kasaba yer almakta.

Eğer rotanızı kırsala yöneltmek istiyorsanız İtalya’nın bir diğer şehri olan Toskana servi ağaçları, kartpostallık manzaralar ve üzüm bağları ile tam size göre. İtalya’nın güney şeridini keşfe çıkmak ve aynı zamanda deniz-güneş ikilisinde huzurlu bir gezi yapmak istiyorsanız seyahate liman şehri Cenova ile başlayıp ardından Portofino’yu gezebilir ve İtalya’nın daha da güneyinde yer alan Positano ve Amalfi’yi, ardından Napoli’ye yönelebilirsiniz.

Kahve kültürü oldukça yaygın olan ve Dünya’ya kahveyi yayan  bu ülkede farklı kahve çeşitlerini deneyerek kahvenizle birlikte sonbahar havasının tadını çıkarabilirsiniz.


İskoçya

Görkemli kaleleri ve viskisiyle ünlü İskoçya’da yalnızca sonbahar değil, her mevsim yağışlı. Yağışlı havaları sevenlerin oldukça beğenebileceği bu ülke aynı zamanda enfes doğa manzaralarına sahip. 790 adası bulunan İskoçya, Büyük Britanya’nın en kuzeyinde yer alıyor ve Highlands, Central Belt ve Southern Uplands olarak üç bölgeye ayrılıyor.

Ziyaretçilerine Ortaçağ ruhunu yaşatan bu ülkede gezilebilecek ilk yer başkent Edinburgh. Avrupa’nın en eski başkentlerinden birisi olan bu şehir, 1437 yılından beri başkent unvanını koruyor. Gotik mimariye sahip şehrin yapısı bozulmamış bir şekilde yıllardan beri ayakta duruyor. Şehrin sembollerinden olan ve 1582’de kurulan Edinburgh Üniversitesi, Charles Darwin, Arthur Donan Coyle, David Hume, GrahamBell ve Adam Smith gibi tarihe damgasını vurmuş önemli isimleri mezun etmiştir.

Edinburgh’un bir diğer sembolü Edinburgh Kalesi’dir. Kalenin tarihi Demir Çağ’a kadar uzanmaktadır. 11.yüzyılda bugünkü görünümüne neredeyse kavuşmuş hale gelen bu kale o dönem boyunca Kraliyet ailesi, soylulara ev sahipliği yapmıştır. Kale, 16.yüzyıl itibari ile askeri kışla haline getirilmiştir. Neredeyse bin yıl önce nasılsa o şekilde korunmuş ve günümüze gelmiştir bu kale. Edinburgh’un tepelerinden birisinin üstüne konumlanmış olması dolayısıyla kale size şehri yukarıdan izleme fırsatı sunmakta.

Edinburgh’un diğer bir meşhur caddesi, Princess Caddesi olarak geçer. Burası eski ve yeni Edinburgh’u ayıran, Edinburgh Kalesi’nin altında kalan ve pek çok alışveriş mağazasının olduğu bir caddedir. Alışveriş yapmak isteyenler için birebir bir yerdir.

Park ve bahçeleri ile de nam salan bu şehirde müze gezmenin ve kültürel geziler yapmanızın yanı sıra parklarda dinlenebilirsiniz.


İngiltere

Sonbaharın şüphesiz en yakıştığı şehirlerden olan İngiltere de sonbaharda gidilebilecek rotalardan. Ülkede tarihi yapıların yanı sıra modern yapılar ve gezilebilecek pek çok yer mevcut.

Ülkenin başkenti olan Londra’da sonbaharda ekstra keyif alarak yapabileceğiniz birçok aktivite bulunuyor. Birçok farklı kültürü içerisinde barındıran bu şehir, ünlü saat kulesi Big Ben, Londra Köprüsü, BuckinghamSarayı, Parlamento binası gibi önemli yapıları barındırıyor. Londra ayrıca sanat mekanlarında yapılan gösterileri izlemek ve Queen Elizabeth Park’taki bisiklet parkurunda pedal çevirmek gibi birçok büyüleyici aktivite sunuyor.

Eğer farklı bir şeyler yapmak isterseniz Thames Nehri’nde tekne gezintisine çıkabilir,135 metre yükseğe kadar çıkaran dev dönme dolap London Eye’ı ziyaret edebilir  ve Olimpiyat parkurunda akarsu raftingini deneyebilirsiniz. Ayrıca Londra’da bulunan British Museum’a gidebilir, dünyanın müzesi olarak hizmet veren, 8 milyondan fazla ürünle, uygarlığın ilk çağlardan günümüze uzanan insanlık tarihini kapsayan oldukça büyük bir koleksiyona sahip müzeyi gezebilirsiniz. Cambridge ve Oxford gibi ünlü üniversite şehirlerindeki kitapçıları gezebilir, yeni kitaplar edinebilirsiniz.

Kraliçe Elizabeth döneminin tiyatro havasını almak istiyorsanız, tiyatro ile çok ilgileniyorsanız veya bir Shakespeare meraklısıysanız, Shakespeare’in Globe Tiyatrosuna da mutlaka uğramalısınız. Buna ek olarak Sanayi Devriminin gerçekleşmiş olduğu yer olan Manchester şehri,  İngiliz tarihine meraklıysanız görmeniz gereken yerlerden. Şehirde bulunan fabrika müzelerine de rotanızda yer verebilirsiniz.

''Doğal Tatil mi Planlıyorsunuz? O halde sizler için hazırladığımız bu sayfalara bakarak tatilinizi ayarlayabilir,Türkiye'nin dört bir köşesinde şimdiye kadar görmediğiniz yerleri görebilirsiniz.>>>

Exit mobile version