Seyahatsiz geçen 2 yılın ardından, bu yılı boş geçmeyeceğimi demiştim kendime ve Nisan ayında Yunanistan’a Schengen vizesi için başvurdum.
Daha uzun beklesem de, 4.5 aylık çok girişli vize verdiler.
Bu makalemiz takipçilerimizden Özlem tarafından kaleme alınmıştır.Özlem’e teşekkür ederiz.Sizlerde hikayelerinizi bizimle paylaşırmısınız.HİKAYENİ GÖNDER
Vizemin her gününü sonuna kadar kullanmalıydım. Daha önce Midilli ve Thassos Ada’larını görmüştüm. Bu yıl, bize yakınlığıyla ve çok övülen güzel plajları ve yemyeşil doğasıyla Samos Adası bana göz kırptı. Burayı biz Sisam Adası olarak biliyoruz aslında. Dilek Yarımadası’nın karşısında bir ada. Kuşadası’ndan günlük işleyen birkaç seferle deniz yolunda yaklaşık 90 dakikada ulaşabiliyorsunuz. Tarihsel olarak bakıldığında da Pisagor, Aristarkus ve Epikür’ün doğum yeridir.
Bir firmanın 105 Euro’ya 2 gece 3 gün kampanyası vardı. Kuşadası-Samos feribot biletleri ve 2 gece adanın merkezi Vathy şehrinde denize sıfır bir otelde oda-kahvaltı konaklama dahildi. Hemen aldım.
Sabah 8’di feribot ve sabah 6’da Kuşadası’nda hazırdık. Check-in yapmamız gerekiyormuş. Kuşadası Limanı’nda olan feribot firması ofisinde uzun bir kuyrukta sıra bekledikten sonra limana geçtik. Orada da yine uzun bir kuyrukta pasaport sırası bekledikten sonra feribota binebildik. Biz Cuma günü gittiğimiz için yoğundu. Bu tur hafta içi için de vardı, size tavsiyem hafta içi gidin. Muhtemelen sıra daha az olur. Samos’da gümrük çok küçüktü, hızlıca pasaport kontrolünden geçtik.
İlk izlenimim: Ne kadar bize yakın ve bizden bir yer!
Otelimize gittik, check-in yaptıktan sonra kendimizi 200 metre falan uzakta olan mükemmel bir plaja attık: Gagau Beach. Günün yorgunluğunu orada attıktan sonra akşam odamızdan izleyebileceğimiz mükemmel bir gün batımı bizi bekliyordu.
Ertesi sabah kaldığımız yere Kokkari diye 10 km uzakta, mükemmel plajları olan tipik bir Yunan kasabasına gittik. Kokkari muhtemelen Samos’un en turistik kasabalarından biri. Denize açılan küçük, dar renkli sokakları var. Önce kahve diyerek kahvemizi yudumlamak için birbirinden güzel kafelerden birini seçtik.
Kahve molamız bittikten sonra rengarenk sokaklarını gezmeye başladık. Hepsi öyle güzeldi ki hangi sokağa girsek karar veremiyorduk. Biz de elimizden geldiğince hepsine girdik. Hatta bir sokakta çocukluğumuzdan hatırlayacağımız domates-salatalık-biber diye bağıran sokak satıcısıyla karşılaştık. Kendi dilinde söylüyordu ama o kadar tanıdıktı ki!
Kokkari’ye doyum olmaz ama daha keşfedilecek çok yer var, zaman kısıtlı. Bu sefer yakınlarda olan tepede tipik bir Yunan köyü olan Monalates Köyü’ne gittik. O kadar doğal ve bozulmamış bir köydü ki. Köyde herkes ‘’Yasou’’ diye selam veriyordu. Biz de karşılıksız bırakmıyorduk tabi. Sana da ‘’Yasou komşu’’.
Çat pat Türkçe konuşan bir amcaya bile rastladık. O kadar sıcak kanlı ve misafirperverlerdi ki.
Dönüşte çok acıkmıştık ve Vathy‘de limandaki tavernalardan birine oturduk. Ben Moussaka sipariş ettim. Aynı coğrafyanın insanları olduğumuzdan yemeklerde aynı, doğal olarak. Ama Yunan dokunuşuyla nasıl olduğunu merak etmiştim açıkçası. Ha, bu arada Yunan restoranlarında yemek yemek istiyorsanız uzun bekleme sürelerini göze almanız gerektiğini unutmayın 🙂
İkinci gün ise meşhur matematikçi Pisagor’un doğum yeri olan Pisagor şehrine gittik. Mükemmel plajları olan tatlı bir liman şehriydi burası. Tabi önce bir soluklanıp limanda yan yana dizilmiş bir çok kafeden birini seçerek denize karşı Frappe’lerimizi içtik. Sonra Pisagor heykelini ve Mavi Sokağı ziyaret ettik. Burası resmen mükemmel fotoğraflar için yapılmış bir sokaktı. Bol bol fotoğraf çekildikten sonra sıcakta bizi ferahlatacak güzel şey aklımıza geldi: Dondurma!
Kadayıf ve künefe aromalı dondurmaları varmış. Neden olmasın? Tanıdık lezzetleri buranın yorumuyla deneyelim dedik. Ve bingo! Mükemmel lezzet. Tavsiye ederim.
Son günümüz olduğu için çok da vakit kaybetmeden Vathy merkezine döndük, otelden eşyalarımızı alıp limana gittik ve rüya gibi bir yolculuk sonu. Buraya tekrar gelir miyim? Elbette! Daha görmediğim tatlı küçük kasabalar, masmavi denizleri olan mükemmel plajlar var.
O zaman tekrar görüşürüz güzel Samos!
Bunları da Sevebilirsiniz;
- Gölyazı: Zamanın Sakin Akışında Bir Hikaye
- Doğu Ekspresi: Bir Seyahatten Fazlası
- Samos Adası: Huzurun ve Güzelliğin Buluştuğu Yer
''Doğal Tatil mi Planlıyorsunuz? O halde sizler için hazırladığımız bu sayfalara bakarak tatilinizi ayarlayabilir,Türkiye'nin dört bir köşesinde şimdiye kadar görmediğiniz yerleri görebilirsiniz.>>>